KURUMSAL
Ölümün bir son olduğu aşikâr... Fakat asıl son insan mücadeleyi bıraktığında, pes ettiğinde olur. Şöyle ki, Allah'u Teala insanlığa hayvandan farklı olarak akıl nimetini vermiş, dünyaya bir mücadele için yollamıştır. Mücadelenin de farklı yolları vardır. Bu kimine göre hayat mücadelesi, kimine göre hastalık, kimine göre fakirlik, kimine göre var olma kimine göre ise zenginlik mücadelesidir. Biz Ahıskalı Türklerin mücadelesi ise vatan mücadelesidir. 14 Kasım 1944 yılında hiçbir suçumuz olmadan vatanımızdan, evimizden, elimizden koparılarak yük vagonlarında Orta Asya'ya gönderildik. Göç olarak nitelendirilen bu sürgün, muamele tarzı itibariyle aslında bir soykırımdı. Bu ayrı bir konu. Bizim anlatmak istediğimiz nokta tamamen farklı. Sürgün yerlerine geldiğimizde bizden önce "namımız" gelmişti. Nam aslında iyi anlamda kullanıyor ama düşman bizi Orta Asya'daki özü bir, sözü bir, kanı bir, canı bir kardeşlerimize "Adam yiyenler geliyor" diye anlatmış. Fakat milletimiz Türk diline, İslam dinine olan bağlılığı, örf adetlerine sıkı sıkı sarılmasıyla aslında orada yaşayan Özbekistan, Kazakistan ve Kırgızistan Türkü kardeşlerimizden farklı olmadıklarını gösterdiler. Çalışkanlıkları ile her geçen gün daha büyük kenetlenme ile ilişkileri geliştirerek, birlikte çalıştılar; evlerini, aşlarını paylaştılar. Vatan hasreti ile yaşayan Ahıskalı Türkler, Orta Asya’da bir taraftan var olma mücadelesi verirken bir taraftan da yaşadıkları topluma adapte olmaya, sosyal ve kültürel faaliyetlere katılmaya başladılar.
Ahıskalı Türkler, Sovyetler Birliği döneminde vatana dönüş mücadelesine devam ettiler. Öncelikle milletimizin ileri gelenleri bir araya gelerek Ahıskalı Türklerin haklarının iadesi için girişimlere öncülük ettiler. Milletimizin en yoğun olarak ikamet ettiği Kazakistan’da teşkilatlanma 1990’larda başladı. Kazakistan Ahıska Türkleri Derneği de yine bu yönde kurulan ilk derneklerdendir. Derneğimiz Kazakistan’da yaşayan Ahıskalı Türklerin Kazakistan toplumu içerisinde yaşayan azınlıklar içerisinde hissedilir düzeyde gelişmesine, tanıtılmasına hizmet etmek amacıyla kurulmuş ve bu misyonu yeterince yerine getirmiştir. Ata yurdumuz Kazakistan’da farklı bölgelere dağılmış milletimizin bir araya getirilmesi, aynı hedef doğrultusunda birleşmesi Genel Başkanımız Ziyatdin Kassanov sayesinde olmuştur. Dünya Ahıskalı Türkler Birliği’nin (DATÜB) 2008’de başlayan kurulma süreci ve 2010 yılında ise resmen kurulması ile birlikte Ziyatdin Bey’in milletimizin dünyada tanınacak, milletimizi tek çatı altında toplayacak, aynı hedefler doğrultusunda yürünecek, tek yumruk olma hayali gerçekleşmiştir. Ahıskalı Türklerin ve DATÜB’ün nihai hedefleri içerisinde vatan Ahıska’ya dönüş, milletimizin yaşadıkları ülkelerde desteklenmesi, sorunlarının çözümü ve Türkiye’de yaşayan Ahıskalıların uzun dönem ikamet izni, iş izni, sağlık sorunları, başarılı öğrencilere burs desteği, diploma denkliği ve vatandaşlık işlemlerinin halledilmesi bulunur. DATÜB, Genel Başkan Ziyatdin Kassanov önderliğinde aradan geçen 10 yıl içerisinde bu nihai hedefler doğrultusunda oldukça başarılı faaliyetler gerçekleştirmiş ve hala gerçekleştirmeye devam etmektedir.
Liderliği, feraseti ve ileri görüşlülüğü ile gerek Ahıskalı Türk toplumu gerekse de Kazakistan toplumunda büyük saygı kazanan Ziyatdin Kassanov, bu yıl Kazakistan’ın kadim şehri Almatı’da, "Nur Otan” Partisinden milletvekili adayı oldu. "Nur Otan" Demokratik Halk Partisi, kısa adıyla Nur Otan, 762 bin üyesiyle Kazakistan'ın en büyük siyasi partisidir. 10 Ocak 2021 tarihinde gerçekleşecek parlamento seçimleri, Kazakistan’ın yeni yol haritasında önemli bir nokta teşkil ediyor. Ahıskalı Türkler de bu yeni yol haritasında yer alma gayreti içerisindedir.
DATÜB Genel Merkezi, Ülke Temsilciliklerimiz, Kadın ve Gençlik olarak, her zaman insanlara yardım elini uzatan, milletimiz için tüm maddi manevi imkanlarını kullanan Ahıska ve Türk Dünyası sevdalısı, dava ve hayırsever iş insanı Sayın Genel Başkanımız Ziyatdin Kassanov’a, Ahıskalı Türk milletimiz adına çıkmış olduğu bu yolda başarılar diliyoruz.
DATÜB Ailesi