KURUMSAL
Dünya Ahıska Türkleri Birliği (DATÜB) Avrupa Temsilcisi Burhan Özkoşar Avrupa Konseyi’nde Gürcistan Başbakanı Giorgi Kvrikashvili ile görüştü. Başbakan Kvrikashvili’nin 21 Nisan Perşembe günü Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi’ndeki konuşmasından bir gün önce Gürcistan’ın vermiş olduğu resepsiyona DATÜB’de katıldı. Resepsiyonda daha önceden Azerbaycan Milletvekili, aynı zamanda Azerbaycan-Gürcistan Parlamenterler dostluk grubu üyesi olan, Ahıskalıların can dostu Ganire Paşayeva’nın aracılığı ile planlanan bir görüşme gerçekleşti. Kısa görüşmede DATÜB Avrupa Temsilcisi Burhan Özkoşar Gürcistan Başbakanı Giorgi Kvrikashvili’ne Ahıska Türklerinin vatana dönüşündeki sorunlarını anlattı. Aynı zamanda Gürcistan’a kendi imkânları ile dönen ve halen ülkede yaşayan Ahıska Türklerinin sorunlarını da dile getirdi. Vaktin darlığından dolayı detaylara girilemeyeceğini söyleyen başbakan bu konuların kendisine bir dosya halinde sunulmasını istedi.
DATÜB Avrupa Temsilcisi Özkoşar Genel Başkan Ziyatdin Kassanov’un imzası ile ele alınan mektubu ile birlikte daha önceden hazırlanan dosyayı başbakan Kvrikashvili’nin özel kalem müdürüne teslim etti.
DATÜB’ÜN GÜRCİSTAN’DAN TALEPLERİ:
1-1944’te ata yurdumuz Ahıska’dan sürgün edildik. Bir an önce vatana dönmek istiyoruz. Avrupa Konseyi’nin 27 Ocak 1999 tarihinde almış olduğu 209 nolu kararın « 10.2 » maddesinin « e » bendinde belirtilen şartların Gürcistan tarafından acilen yerine getirilmesini istiyoruz.
2-Gürcistan’ın 2007 yılında çıkartmış olduğu kanuna göre geri vatana dönmek isteyen 15 300 ailenin başvurusu bulunmaktadır. Ancak bu başvurulardan Gürcistan yönetimi olarak sadece 5 841 ailenin dosyasını kabul ettiğinizi 2010 yılında açıkladınız. Biz DATÜB olarak Avrupa Konseyi nezdindeki çalışmalarımız ve itirazlarımız sonucunda 2 bin kadar ailenin Rusça olarak vermiş oldukları dosyaları da kabul ettiğinizi deklare ettiniz. Yani toplamda 7 500 kadar ailenin Vatanı olan Ahıska’ya dönüşüne izin verdiniz. Dönemin Gürcistan hükümetinin 1 Mart 2011 tarihinde kurduğu Komisyon bu dosyaları değerlendirip hızla sonuçlandıracaktı. Aradan geçen 6 yılda sadece 2 bin kadar kişiye Yurda Dönüş Statüsü verilmiştir. Aile bireylerinden bir kaçına statü verirken aynı ailenin diğer ferdine verilmemektedir. Buda aile parçalanması anlamına gelmektedir. Halbuki dosyalar alınırken aile dosyası olarak kabul edilmiştir. Ancak statüler sadece kişilere vermektedirler. Bunlara da 2 yıl süre koyulmuştur. Diğer aile bireylerinin statüleri beklenirken bu sürede sona erdi. Yani bir ailenin tümüne 2 yıl içinde statüsü dahi verilememiştir. Buda 72 yıldır vatana dönüşümüzün nasıl engellendiğinin bir başka delili olsa gerek. Bizim durumumuz insani bir konudur. Yurdundan sürgün edilenlere açık kapı bırakılmalı istedikleri zaman gelip vatanlarında yaşamalıdır. Bu Gürcistan’ın da kabul ettiği Avrupa insan hakları sözleşmesinin gereğidir.
3-Son dönemde yine Avrupa Konseyi baskısı ile 492 kişiye Cumhurbaşkanı Sayın Gieorgi Margvelashvili imzası ile vatandaşlık verilmiştir. Ancak bunların da Azerbaycan’dan vatandaşlıktan çıkış izni almaları gerekiyor. Bu da ayrı bir sorundur. Oysaki yakın geçmişte Cumhurbaşkanı lobi oluşturulması için istediği kişilere (Türkiye’de 10 bin kişi) çifte vatandaşlık verirken asıl yurtlarından sürülmüş kişilere neden bu hak verilmemiştir? Halbuki bizi geçmişimiz iyi araştırılırsa gittiğimiz hiçbir ülkeye ihanet içinde olmadan, o ülkenin gelişmesi için var gücümüzle çalışmış, ülkenin çıkarlarını hep korumuşuzdur. 1944 yılında 40 bin gencimiz Ruslara karşı Sovyetler için cephede çarpışırken geride kalan ailelerimiz Sovyetler yönetimi tarafından sürgün edildik. Sadece bu örnek bile bize yapılan haksızlığın boyutunu göstermeye yetecektir. Bundan dolayı diyoruz ki Gürcistan böyle bir fırsatı değerlendirmelidir. Lobi faaliyetleri için bize verilecek çifte vatandaşlık Gürcistan’a önemli katkı da sağlayacaktır.
4-Gürcistan yönetimi olarak 2007 yılında bir kanun çıkardıktan sonra biz üzerimize düşen sorumluluğu yerine getirdik diye deklare edilmektedir. Bunun uygulamadaki örnekleri halan Gürcistan’da mevcuttur. Kendi imkânları ile Gürcistan’a gelen Ahıska Türklerine 10 yıldır henüz vatandaşlık vermemiştir. Ahıska’da yaşayıp statüleri olanlara bile vatandaşlık vermemektedirler. Hatta Ahıska’dan Yusuf Süleymanov adlı bir Ahıskalı Türk’e vatandaşlık verilmiştir. Ancak Azerbaycan vatandaşlığından çıkamadığı için pasaportu elinden geri alınmıştır.
5-Gürcistan’da yaşayan Ahıska Türklerinden 96 kişi halen vatandaşlık beklemektedir. Bu kişilerin listesini ilişikte dikkatinize sunuyoruz.
6-Özellikle Ahıska ve köylerine yani sürüldükleri ata topraklarına dönen Ahıskalılara oturum ve vatandaşlık verilmediği gibi istihbarat baskısı altında yaşamaktadırlar. İstihbarat maalesef bölgede tek hâkim güç olarak bölgeye gidenlere çeşitli bahaneler ile engel olmaktadır.
7-Ahıska Türklerinin vatana dönüş konusu ile yakından ilgilenen çeşitli Sivil Toplum Kuruluşu Temsilcilerine Gürcistan’a giriş yasağı konmuştur. Bu tamamen keyfi bir uygulamadır. Bunun bir an önce önleminin alınmasını talep ediyoruz.
8-Ahıska ve köylerinde satın alınan evlerin tapusu hak sahiplerine verilmemesi için engeller çıkartılmaktadır.
9-Evlerinde tadilat yapan Ahıska Türklerine belediye tarafından keyfi cezalar kesilerek ayrımcılık yapılmaktadır. Bu da Avrupa İnsan Hakları sözleşmesine aykırı bir durumdur. Ahıska’daki belediye ve devletin yetkili memurlarının bu insanlarımızı bilinçlendirerek entegrasyonları sağlanmalıdır.
10-Gürcistan’da Samthe-Cevahati bölgesi ekonomik anlamda geri kalmıştır. Dost ülke Türkiye’ye yakınlığı düşünülerek Ahıskalıların yurtlarına dönmesi durumunda bölgedeki sınır ticaretinin artırtmasıyla ekonomik olarak Tarım ve hayvancılıkta hızlı bir kalkınma olacaktır. Ahıska Türklerinin yurtlarına dönüşünün hızlanması ile Gürcistan’ın bölge çıkarlarına da hizmet edeceğini düşünmekteyiz.